Türkiye’de Diziler ve Sosyal Medya İletişimi

Ülkemizde Sosyal medya kullanıcılarında giderek artan Twitter kullanımı ve markaların ürettiği içeriklerle ilgili yorumlar her sektörü olduğu gibi dizi sektörünü de etkiledi. Dizilerin oyuncularından çekim kalitesine kadar bir çok konuda kullanıcı yorumları daha iyi projelerin hayata geçirilmesi ve hatta dizinin konusundaki değişikliklere kadar etki etmeye başlayacak gibi görünüyor. Kanalların ve yapım şirketlerinin bu konudaki sosyal medya yaklaşımları farklılıklar gösterecektir ancak şu ana kadar gördüklerimiz ileriye dönük olarak umut vaad ediyor diyebilirim.

Örnek olarak gözüme çarpan bir kaç olayı paylaşmak isterim;

Bir kaç hafta önce başlayan TRT’nin bizi geçmişe götürdüğü 80’ler dizisi sosyal medyanın aktif kullanımı için güzel örneklerinden birini yaptı. Dizi sırasında ekranın sağ altında çıkan hashtag ve soru ile kullanıcıları diziyi izlerken tweet atmaya yönlendirdi. Aslında bu etkileşim bir kısım için “Yahu diziyi izliyorum zaten ne uğraşacağım” dedirtse bile özellikle o dönemi yaşamış kişiler için bir eğlence kaynağı olabiliyor. Dizi sırasında çıkan “80’lerde favori şarkınız?” sorusuna kullanıcılardan gelen cevaplar azımsanmayacak düzeyde oldu. Daha önce eğlence programları ve Talk show’larda sunucunun birerbir dile getirmesiyle gönderilen twit’ler böylece farklı bir şekle bürünmüş oldu. Aslında bunun kullanıcı tarafındaki etkileşimi bir yana projeyi hayata geçiren yapım ekibi içinde büyük önemi bulunuyor. Çünkü atılan mesajlar dizinin izlenmesini ve kullanıcı katılımını gözlemlemek yanında senarist grubu için yeni malzemeler, kostümcü için yeni kostüm fikirleri, yapımcı için ise dizinin daha ilgi çekici hale getirilmesi için yeni fikirleri içinde barındırıyor.

Tabi işin bir de eleştirisel tarafı bulunuyor. Mesela yapılan dizinin kalitesi, oyuncuların temsil ettikleri karakteri taşımaları vb. konularda bu mesajlar için görülebiliyor. İzlediğimiz bir dizideki kötü karakterin rolünü iyi oynaması ona olan nefreti mesajlara taşırken iyi bir karakterin takdiri de aslında o dizide ne kadar başarılı bir durumda olduğunu gösterebiliyor.
Bu konuda yapım şirketlerinin sosyal medyanın “User Generated Content” özelliğini çok dikkatli kullanmaları gerektiğini düşünüyorum.

Behzat Ç.” isimli dizinin böylesine sevilmesi, internet platformlarında, sitelerde ve diğer bir çok yerde bu kadar yoğun konuşulması, oyuncuların bireysel olarak performanslarının kullanıcılar tarafından takdir edilmesi buna en güzel örneklerden biridir. Aynı şekilde Show TV‘de yayınlanan “MUCK” isimli dizinin sosyal medyadaki eleştirileri, dizinin konusu hakkında yapılan negatif yorumlar ve oyuncu performanslarıyla Trending Topic olması kurumların da vezir ya da rezil olabileceğini çok net olarak gösteriyor.

Aslına bakılırsa kanal yöneticilerinin sosyal medya platformlarındaki statik iletişimi bir yana bırakıp onları temsil eden  diziler hakkında sosyal medya iletişimi yapmaları, sosyal medya monitoring uygulamaları ile dijital dünyada kendi ratinglerini takip etmeleri ve belki de sonraki sezon dizi çalışmalarında izleyicilerinin düşüncelerini değerlendirmeleri çok büyük bir artı sağlayabilir. Bu kadar büyük bir tüketim toplumunda, sunulacak medya çalışmalarının ifade ettiğim gibi takip edilmesi aslında hem hedef kitle hem de kullanıcı tercihleri anlamında büyük bir avantaj sağlayacaktır. Özellikle 25-40 yaş aralığındaki büyük çoğunluğun neden televizyon dizileri ya da programlarını izlemek istemediklerini görmek, onlar için üretilebilecek çalışmaları planlamak bu şekilde aslında çok daha kolay olacaktır düşüncesini savunuyorum.

 

Sevgiler, saygılar, bol ratingli ve etkileşimli günler dilerim…

Tagged : / / / /